On binlerce insan finansal sistemin aklı selim kullanılmadığında en büyük kazıklarından kredi ve kredi kartı mağduriyeti ile boğuşuyor. Konunun detayına fazlaca girmeye gerek yok, ben işin psiko-sosyal depresyon boyutundayım. Güvene en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde, iyiden iyiye kopuyoruz birbirimizden. Sözün özü problemi muhatabı ile halletmeyi denemeden sakın ola, alternatif çözümlere yönelmeyin.
Her ne kadar bir çoğumuz hata olarak kabul etmese de, bence hatanın babasını yaptınız. Ödeyemeyeceğiniz borcun altına girdiniz bir kere, şimdi ikinci bir hata ile kurtulacağınızı sandığınız saçma sapan yöntemlerle iyiden iyiye bataklığa gömülmeyin.
Toplumsal olarak büyük bir yanılgımız var, konuşmayan toplumduk, çenemiz bir açıldı pir açıldı maşallah. Eş dost gezmeleri, kahvehane muhabbetleri, maç bileti kuyruğu, otobüs durağı her neresi aklınıza geliyorsa, oldu bir kişisel problem çözüm merkezi. Dedikodu haber merkezi, istif çözümden geçilmez oldu. E bu kadar çözüm ortada kol gezerken, bir şeyler ters gidiyor ki, sorunlar Ayşe Teyze’mizin önündeki çamaşır dağını bile solda sıfır bıraktı.
Sorun ne kadar büyük olursa olsun Ayşe Teyze’mizin elinde çözümün anahtarı belirli, bilmeyeniz yoktur sanırım. Biliyoruz ki Ayşe Teyze yüzünün akıyla bu işin üstesinden gelecek. Ya benim milletimin hali neçe olacak?
Çözümün sonrasını sorunun büyüklüğü tayin eder bilemem ama ilk aşaması sorunun diğer tarafı ile yüzleşmekten geçiyor. Here bir önce problem yaşadığınız mecraya ziyaretten korkmayın, size makul mantıklı çözümler sunulacaktır. Unutmayın ki, sistem problemli olabilir ama sistemi işleten insanlar da aynı dertleri sizler gibi bir şekilde yaşayan insanlar, sizinle aynı dili konuşuyorlar.
Eğer ki derdinizi anlatmayı da bilmiyorsanız, o zaman yapacak bir şey yok kusura bakmayın. İnsani kredibilitenizi eşin dostun ağzında dedikodu malzemesi yapacağınıza, en yakınlarınızın suratına bakamayacak hale geleceğinize, sorunun kaynağına yönelin, sakın ama sakın ola borcu borçla kapatmayı ilk tercih olarak belirlemeyin.
Atılgan Korkmaz