Neden Starbucks?

Neden Starbucks?

Evet ben bir kahve severim. Hem de çok severim. Bu başlığı ya da yazıyı kahve sevdiğim için yazmadım. Linkedin portalında, ülkelerdeki Strabucks sayısı verilmiş ve altında da bir sürü yorum. Yorumları okuyup ‘müşteri memnuniyeti’ kriterini görmeyince bu yazıyı yazmaya karar verdim. Yani burada kendi yorumumu yazmak istedim.

Ben, kapitalist düzenin bizi köleleştirmesi gibi bir yorum yapmayacağım. Bu benim işim değil. Aslında bakılması gereken özellikle Türkiye’de nasıl bu kadar büyüdükleri?

Bunun sebebini marka algısı, ürün algısı ve en önemlisi müşteriye sundukları hizmet olarak söyleyebilirim. Aynı zamanda belli standartları tüm şubelerinde aynı şekilde uygulamaları da cabası.

Linkedin’de yapılan tartışma iki boyutta yapılıyordu. Biri bu fiyata filtre kahve içilir mi? Diğeri de elinde karton bardağı sallaya sallaya yürüyerek statü sahibi olduğunu zannetmeleriydi.

Ben bu tartışmaları biraz yersiz buldum. Belki ilk açıldığı zamanlarda statü unsuru düşünülebilirdi ama şimdi mahalle bakkalından bir farkı kalmadı. Çünkü Starbucks heryerde. Fiyata gelince, ben daha 3-4 TL’ye herhangi bir yerde filtre kahve içtiğimi hatırlamıyorum. Varsa da ben o yerlere hiç gitmedim. Memnun bir müşteriye de rastlamadım.

Demek ki konu fiyat da değil.

İşin gerçek sırrı bu. Ben dahil etrafımda ki bir çok kişi Strabucks’da kendini iyi hissettiği ve rahatsız edilmeden sınırsız internetini kullandığı, iş toplantısı yapmak için özel masaları kullandığı, iş mülakatların yapıldığı, özel derslerin verildiği, şirket çalışanların her türlü buluşma yeri olarak kullandığı bir mekan olarak algılıyor. Bu şekilde kullanan herkes de bundan mutlu. Hatta sağlanan ortam nedeniyle çok iyi dostluklar da kurulabiliyor. Bu sayede ben Alper Kul (Bay Kariyer) gibi değerli bir insanla tanışma fırsatı yakaladım. Tüm bunları kişi başına sadece bir filtre kahve bedelini ödeyerek yapıyorsunuz (tabi içmek isterseniz, zorunluluk yok). Eğer kahvenizin tadını beğenmezseniz de hiç itiraz etmeden hemen yenisiyle değiştirirler. Sizde kendinizi kötü hissetmezsiniz.

İnsanlar rahat etmek istiyor, özgür olmak istiyor, değsin istiyor, kendini değerli hissetmek istiyor. İşte Starbucks tüm bunları gelen müşterilerine sunuyor. Aynı hizmeti eminim yerli bazı cafelerimizde veriyordur. Ama kaç tanesi ve ne kadar yaygın bu hizmeti veriyordur?

Bir de Starbucks’da çalışan personelin kalitesine de değinmek gerek.

Çünkü yerli cafelerimizde aynı kalitede çalışana rastlamakta çok zorlanıyorum. Ama Starbucks bunu sağlamış ve çalışan personelini her zaman eğiterek belli bir standartta tutmuş. Bu bile başlı başına bir tercih sebebi olabilir.

Tabi bunu yanında bir de pazarlama unsuru yatıyor.

Pazarlama ile de bir çok şey yazılabilir, ben sadece bir noktaya değinmek istiyorum. Kasada siparişimizi verdiğimizde bize sorarlar; ‘İsminizi söyler misiniz?’ İnsanların en çok duymaktan keyif aldıkları kelime kendi isimleridir. Kahvemiz hazırlanıp haber vermek için isimimiz söylendiğinde, bir biçimde keyif duygusunu hissederiz . Bilincimiz, canımız kahve çektiğinde bizi Starbucks’a yönlendirmesi de kaçınılmazdır.

Kısaca özetlemek gerekirse Türkiye’deki insanların bir çoğu statü peşinde oldukları ya da kapitalizmin esiri oldukları için değil, öncelikle kahvelerini hep aynı kaliteyle ve iyi hizmet ile satın aldıkları için Starbucks’a geldiğidir.

İşte neden bu….

Kahvenizle iyi keyifler….

Ali Özel

Bana Yazın