Teşekkürler…

Trafik, iş, alışveriş, faturalar, toplantılar, stres, stres, stres…

Günlük hayatımızdaki yoğun koşuşturmada çoğumuzun genelde unuttuğu, halbuki söylerken birkaç saniyemizi bile almayacak bir kelime var:

Teşekkürler !

Hatta çok yoğun olanlar için, güzel dilimiz Türkçe’nin sağladığı avantajla, daha da kısa bir versiyonu kullanılabilir:

Teşekkür !

Markette, takside, işte, evde, günlük hayatta alışkanlık haline getirebilsek hepimiz teşekkür etmeyi, çok daha pozitif olmaz mı bir günümüz? (Buraya kadar olan kısmı yazılarını takip ettiğim Ahmet Kırtok’un yazısında okudum ve aldım. Çünkü çok hoşuma gitti. Sonra kendi düşüncelerim girdi devreye ve yazdım. Ayrıca Kendisi bana bir çok konuda ilham vermiş ve yazılarını severek takip ettiğim bir girişimcidir)

Takım yöneticiliği yaptığım uzun yıllarda bu tek kelimenin sırrı inanılmazdı. Peki ben gereği kadar kullanıyormuydum, galiba değil. Bazen eğitimlere hazırlık yaptığım süreçlerde eskilere daldığımda; ‘biraz daha fazla teşekkür etseydim’ diye hep aklımdam geçiririm.

‘Teşekkürler’ kelimesi her kapıyı açabilen anahtar büyüsündedir. Karşınızdaki kişinin pozitif olmasını sağlar, kendine güvenmesi gerektiğini hatırlar. Özellikle çocuklarınıza teşekkür edin. Her olumlu bir şey yaptığında bu büyülü kelimeyi duysun ki, hayatın her zaman bir ödül sunduğunu anlasın. Asla çaresizlik duygusunu öğrenmesin. Okulda dahi çocuklarımıza yeterli teşekkür edilmez. Neden diye düşündüm ve bir öğretmen arkadaşıma sordum. Cevap ilginç geldi bana; ‘çocuklar hızla şımarıklığa başlıyorlar’ dedi. Çocukların bu mutluluk hakları da ellerinden bir nevii alınmış oluyor.

İş hayatı ise daha farklı. Bu büyülü kelimeyi duymak ve şımarmak isteyen çalışanlarla dolu. Çünkü şımarmak onların besin kaynağı, iş yapılışını daha fazla, daha istekli duruma getiren önemli bir motivasyondur. Taktir edilme duygusu her ne olursa olsun kişinin duygu durumunu yukarılara taşır. Duygu kişiye güç veren bir unsurdur. Yöneticiler eğer bunu fark ederse ve ‘Teşekkürler’ kelimesini yaygın ve yerinde kullanmaya başlarsa, ekibinde performans ve verimliliğin daha da artacağını göreceklerdir.

Önce kendinize teşekkür edin, var olduğunuz için,

Esasında bu kadar kolaydır ‘Teşekkür’.

İnsanın içini okşar, varlığın sevincini hissettir.

Olumlu düşünmeye yardımcı olur, daha fazla gayretli olursunuz.

Dahası her zaman pozitif olmayı öğretir.

Pozitif olmakta hayatı yakalamamıza yardımcı olur. Çünkü hiç birşey için geç değil.

Yazımı okuduğunuz için teşekkürler.

Sevgiyle kalın.

Ali Özel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bana Yazın