Bir önceki yazımda ‘Nöromarketing’ mantığını ve nasıl ortaya çıktığını anlatmıştım. Artık şunu iyi biliyoruz ki; karar mekanizmasında eski beyinin egemen bir tutumu var. Daha önce yapılan tüm stratejiler müşterinin düşünmesi yönündeydi. Şimdi ise öncelikle eski beyni ikna etmek gerekiyor. Sonra duygulara hitap etmek ve arkasından da rasyonel düşünme mekanizmasını aktifleştirmek. Eski beyinin hassas olduğu bazı uyaranlar var. […]
Yazar Arşivleri: admin
04
Ara
Ara
Modern dünyada değişimin hızına ayak uydurmak giderek zorlaşıyor, ancak bunun ucunu bırakmaya da hiç niyetimiz yok. Akıllı olmayan neredeyse hiç bir şey kalmadı. Akıllı ev, akıllı buzdolabı, akıllı telefon ve en sonunda akıllı gözlük de piyasalarda. Hızlı değişime ayak uydurmak ve sonrasında da sanki yıllardır bunlarla yaşıyormuş gibi olmak. Tüm bunlara aklın fazla ermediği konular […]
05
Eyl
Eyl
Sizlere facebook’ta ‘Psikoloji ve Psikiyatri’ sayfasından bir hikayeyi paylaşacağım. Müşteriye ilişkilerinde doğru hizmet ve hizmetin kalitesini anlatan çok çarpıcı bir örnek. Tüm kurumlar müşteri ilişkilerini önemsemek ve başrole koymak zorundadırlar. Çünkü müşteriler o kurumun yaşam kaynağıdır ve ona karşı bazı sorumlulukları vardır. Kurumun aldığı her karar doğrudan müşteri ilişkilerini etkiler. Müşteriye ilişkilerinde hizmet götüren kişilerin davranışları da […]
İkna Tekniği, Kişisel Gelişim, Neuromarketing Satış, Nöromarketing, satış
Nöromarketing’i Nasıl Keşfettim?
30
Tem
Tem
Son yılların en ilginç pazarlama olgusu bu konu. Bir çok firma nöromarketing yöntemi kullanarak reklamlarını hazırlayıp müşteri kitlesini daha farklı etkileme yolunu kullanmakta. Bu konuda oldukça başarılı olan firmalar olduğunu da itiraf etmeliyim (bu konuda detaylı bilgileri buy.ology kitabında bulabilirsiniz). Satış sektöreni 1990 yılında Eczacıbaşı İlaç Pazarlama (EİP) ile başladım. Daha sonra Bristol Myers Squibb İlaçları (BMS) […]
13
May
May
Starbucks’a her geldiğimde kahvemi fincanda alır ve bir köşeye çekilir izlerim. Gelenlerin önce kasada sipariş vermelerini, sonrada isimlerini söylerken ses tınılarına dikat ederim. Nasıl kahve istediklerini söylemeye çalışırlarken bazıları starbucks dilini kullanmaya çalışır (siodi ya da misto gibi), bazılarıda ne istiyorlarsa kendi dilleriyle söylerler. Buraya kadar ses tınıları arasında pek farklılık yoktur. Ama isimleri sorulduğunda […]
08
May
May
Uzun zamandır ‘Nöromarketing’ konusu üzerine çalışıyorum. Okuduğum tüm yazılar bu tekniğin etikliğini tartışıyor. Tamam anlıyorum bu tartışmayı ama hayata bakıldığında iki tür insan görüyoruz İKNA EDİLENLER YA DA İKNA EDENLER Bu perspektiften bakıldığında bir şekilde ikna ediliyoruz, ister farkına var istersen farketme, durum bu. Nöromarketing kavramının en ünlü isimlerinden Martin Lindstrom son kitabında (Brandwashed) çok […]
11
Şub
Şub
Satış yapanların her zaman farklı fonksiyonları vardır. Normal insanlar gibi düşünmeleri zordur (bazen eğitimlerimde satış yapanlara tüylü bamya deyişim de bundandır). Bazen mantıklı gibi görünen durumlar satış uzmanları tarafından farklı fırsat olarak da yorumlanır. Satış eğitimi verdiğim bir gün, hayatta olan güçlü güçsüz kavramının müzakere de geçerli olamayacağını söylediğimde katılımcılardan biri buna karşı çıktı. İlk […]
11
Tem
Tem
Dünya değişiyor ve biz bu değişime yetişmeye çalışıyoruz. Bir yandan kendi hayatımızı düzenlemeye çalırken diğer yandan değişime yetişmek için koşuyoruz. Global dünya da biz yetişmeyelim diyerek yeni yeni icatlarda bulunuyor. Son bombalardan biri de ‘Nöromarketing’ çalışması. Bu çalışma, ‘Buyology’ kitabıyla Martin Lindstrom tüm dünyaya ilk duyuranlardan. Tabi Nöromarketing bir çok şirketin de gündeminde. Bazıları arge […]
01
Haz
Haz
Kazandıklarımız ve kaybettiklerimiz arasındaki farkların çoğu zaman ne olduğunu bilmeyiz. Aslında biliriz, biliriz de bunun adına kazandığımızda ‘benim başarım’, kaybettiğimizde de ‘şanssızlık’ deriz. Aradaki farkın gerçekte ne olduğunu bazen de çok sorgulamayız. Kevin Hogan ‘Gizli İkna Taktikleri’ kitabında der ki; Gerçekten başarılı olan insanlarla, elinden geleni yaptığı halde başaramayanlar insanlar arasında bir fark vardır. Bu, ‘Sonuç Odaklı Düşünce’dir. […]
19
Tem
Tem
Size hayatta nefes alıp vererek yaşadığımızı zannettiğimiz bir durumu anlatmak istiyorum. Zannediyoruzki yaşam sadece nefes alıp vererek yapılıyor. Bir doktor arkadaşımın dediğini hiç unutmam; ‘Yemekte sorunumuz yoksa, tuvalette sorun yaşamıyorsanız, sex sorununuz yoksa yaşıyorsunuz demektir’ ama sadece yaşıyorsunuz. Mümin Sekman bir kitabında beyinlerinizi cep telefonu gibi kullanıyorsunuz demiş ve devam etmiş, bir çok özelliğini biliyor […]
